www.ahdevefa.liyiz.biz
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

www.ahdevefa.liyiz.biz

XxHackeDxX
 
AnasayfaGıyabenGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Ezanı dinlerken hiç titrediniz mi?........

Aşağa gitmek 
+2
buhara44
bahira
6 posters
YazarMesaj
bahira
Dost Üye
Dost Üye
bahira


Mesaj Sayısı : 33
Yaş : 36
Nerden : Malatya
Rep Puan : 9
Kayıt tarihi : 01/07/08

Ezanı dinlerken hiç titrediniz mi?........ Empty
MesajKonu: Ezanı dinlerken hiç titrediniz mi?........   Ezanı dinlerken hiç titrediniz mi?........ Icon_minitimeC.tesi Tem. 12, 2008 12:42 am

Ezanı dinlerken hiç titrediniz mi?........ Ezanhk6

Bir haziran günü herkes minarelerden yükselen “Allahü ekber” nidalarıyla ağlamaya başladı. 18 yıllık Türkçe ezan işkencesinin bitişi bütün ülkeye bayram yaşattı. 14 asır önce ilk defa Bilal-i Habeşi’nin okuduğu ezan yaşanan her türlü sıkıntıya rağmen bugün elhamdülillah okunduğu her yere nur saçıyor.
Her gün minarelerden yükselen ezanı dinlerken gözyaşına boğuldunuz mu hiç? Hele bu kutlu çağrıyı işitince sevinçten uçup kurban keserek bayram ettiniz mi?
Çoğumuz için imkânsız bu. Çünkü ezana alıştık, onu kanıksadık, cazibesinden, ihtişamından, güzelliğinden uzaklaştık. Belki ezanı işitince duygulanıp ağlayan olur, ama kurban kesip bayram etmek hayli uzak bir ihtimal.
Ancak 17 Haziran 1950’de minarelerden ezan sesini duyanlar önce kulaklarına inanamadılar. “Acaba bir yanlışlık mı var?” diye dikkat kesildiler. Minarelerden, “Allahü ekber… Allahü ekber” sedaları yükseliyordu. Devamı olan, “Eşhedü enlâ ilâhe illâllah” gelmeye başlamış, 18 yıldır hasret kaldıkları ezana kavuşmuşlardı. Ezanı sonuna kadar adeta her kelimesini, her hecesini büyük bir özlemle dinlemişlerdi.
Genç ihtiyar, kadın erkek, hüzün ve sevinçle karışık duygu yoğunluğunu gözyaşlarıyla ifade ediyor, kimileri de şükür kurbanları keserek bu muhteşem günü kutluyordu. Özellikle yaşlı olanların, ezanın orijinal halini yıllarca dinleyip 18 yıllık Türkçe ezan işkencesine sabredenlerin sevinci bambaşkaydı.


Hüzünlü bir hikâye: Türkçe ezan


Türkçe ezanın hikâyesi 1931 yılının Aralık ayında başladı. Mustafa Kemal’in emriyle dokuz hafız, Dolmabahçe Sarayı’nda ezanın ve hutbenin Türkçeleştirilmesi çalışmalarına başladı. Kur’an’ın Türkçe tercümesi ilk kez İstanbul’da Yerebatan Camii’nde Hafız Yaşar tarafından okundu.
İlk Türkçe ezanı Fatih Camii’nde okuyan ise, Hafız Rıfat Bey’di. Çalışmalar büyük bir hızla ilerliyordu. 3 Şubat 1932 tarihine denk gelen Kadir Gecesi’nde İstanbullular yeni bir sürprizle karşılaştılar. Bu kez yer, Ayasofya Camii’ydi ve sıra Türkçe Kur’an’la birlikte tekbir ve kamete gelmişti.
18 Temmuz 1932 tarihinde Diyanet İşleri Başkanlığı aldığı emir üzerine ezanın Türkçe okunmasına karar verdiğini açıkladı. Takip eden günlerde, yurdun her yerindeki Evkaf Müdürlüklerine Türkçe ezan metni gönderildi. 4 Şubat 1933 tarihinde, müftülüklere ezanı Türkçe okumalarını, buna uymayanların kesin ve şiddetli bir şekilde cezalandırılacaklarını bildiren bir genelge gönderildi.
Bu genelge tavizsiz ve acımasız bir şekilde uygulandı. Türkçe ezan ve kamet okumayanlar işkence gördü, cezalandırıldı, hapsedildi, sürgüne gönderildi.



Türkçe ezanın sözleri
Ezanın Arapça cümleleri Türkçe ezanda şöyle düzenlenmişti:
Allahü ekber: Tanrı uludur.
Eşhedü enlâ ilâhe illâllah: Şüphesiz bilirim bildiririm: Tanrı’dan başka yoktur tapacak.
Eşhedü enne Muhammedür resûlüllah: Şüphesiz bilirim bildiririm: Tanrı’nın elçisidir Muhammed.
Hayye alessalâh: Haydi namaza.
Hayye alelfelâh: Haydi felaha.
Lâilâhe illâllah: Tanrı’dan başka yoktur tapacak.
Arapça’dan Türkçe’ye tercüme, tamamen acemice, ruhsuz ve anlamsızdı. Ezanın orijinal halindeki cazibe, ihtişam, tesir, nefaset yok edilmiş, sadece şekilden ibaret kalmıştı.



İlk ezan nasıl okundu?


Oysa ezanın doğuşu, ilk okunuşu öylesine ilginç ve tatlıydı ki…
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Medine’ye hicret edince Müslümanları namaza çağırmak için ashabıyla istişare etmişti. Namaz vakti bir bayrak dikmek, boru veya çan çalmak, ateş yakmak gibi teklifler yapıldı. Ama Efendimiz hiçbirini beğenmedi.
Bir sabah, Abdullah bin Zeyd (r.a.) Peygamber Efendimize gelerek, rüyasında bir adamın kendisine namaza davet etmek için bazı cümleler öğrettiğini belirtti. Zikrettiği cümleler, bugün okunan ezandaki cümlelerdi.
Bunun üzerine Efendimiz, “İnşaallah bu rüya doğrudur! Bilâl ile birlikte kalk da, gördüğünü ona öğret, ezanı okusun. Çünkü, onun sesi güzel ve gürdür” buyurdu.
Hz. Bilâl, Mescid-i Nebevî’nin yakınında bulunan yüksek bir yere çıkarak, öğretilen kelimelerle ezanı ilk defa okudu. O gece Hz. Ömer (r.a.) ve Ashâb-ı Kiram’dan bazıları da bu rüyâyı aynen görmüşlerdi. İşte bu sırada, “Ey inananlar! Cuma günü namaz için çağrıldığınız zaman, hemen Allah’ın zikri olan namaza koşunuz. Alışverişi bırakınız. Bilirseniz sizin için bu daha hayırlıdır" meâlindeki Cuma Sûresi’nin 9. âyet-i kerîmesi nâzil oldu. Böylece, ezan vahiyle de bildirilip teyit edildi.



İslam’ın bir sembolü



İşte o günden beri 14 asırdır orijinal haliyle okunmakta olan ezan ülkemizde 18 yıl boyunca Türkçe okunmuştu. 14 Mayıs 1950’de iktidara gelen Demokrat Parti, yaklaşık bir ay sonra 17 Haziran’da ezanı aslına döndürdü. Ne yazık ki, 27 Mayıs 1960’da yapılan ihtilalin gerekçelerinden birisi bu icraat olmuştu.
DP’nin yaptığı doğruydu. Çünkü, İslam’ın bir sembolü olan ezanın kelimeleri ve nasıl okunacağı Peygamberimiz (s.a.v.) tarafından belirlenmişti. Ezan dünyanın her yerinde, farklı ırk ve dil taşıyan Müslüman milletlerde hep Arapça okunmuştu. Bediüzzaman’ın ifadesiyle, ezan sadece namaz vaktini bildirmek için değil; kâinatın yaratılmasının en büyük neticesi ve insanlığın yaratılış sebebi olan tevhidi ilân ve Allah’a karşı kulluğu izhar etmek içindi. Yine o, ezanı aslına çevirmekle Demokratların on derece kuvvet kazandığını belirtiyordu.



Ezan etrafa nur yayar


Ezan cümlelerinin dizilişi bile ayrı bir güzellik ve aşamalı bir seyir takip eder. Önce Allahü ekber ile Yüce Yaratıcımızın en büyük olduğu ilân edilir. Ezan sesinin ulaştığı yere kadar bir nur yayılır. Sonra “Eşhedü enlâ ilâhe illâllah” ile Allah’ın birliğine olan şahadetimizi haykırırız. Arkasından gelen “Eşhedü enne Muhammedür resûlüllah” cümlesi, ismini ismiyle birlikte yazan Rabbimizin Habibine olan imanımızı terennüm eder. İman hakkıyla ifade edilince sıra ibadete gelir. “Hayye alessalâh”, en muhteşem ibadet olan namaza çağrıdır. “Hayye alelfelâh” ise, iman edip namaz kılanların kurtuluşunu müjdeler. En sonunda yine Rabbimizin en büyük olduğu vurgulanır ve tevhidin ilânıyla ezan son bulur.
Bu yüzden her ezan okunurken onu dinlemek, konuşmamak, hatta selam vermeyip Kur’an bile okumadan müezzinin her cümlesinden sonra onu tekrar etmek gerekir.
Sanki ezanı okuyan Bilâl-i Habeşî imiş gibi duygulanmak, sanki az sonra Mescid-i Nebevî’de imam olacak olan Resulüllah’ın arkasında namaz kılacakmışız gibi heyecanlanmak, Yüceler Yücesi’nin huzuruna çıkmak arzusu ve sevinciyle dolup taşmak lâzımdır.


“Ezanı duyunca hücrelerim titredi”


İşte böyle bir heyecanı yaşayan manken ve oyuncu Yaşar Alptekin’in üç yıl önceki ilk namazındaki duygularını paylaşmak istiyorum ki, yaşadığımız sıradanlığı kırıp ezandan zevk almak için bir çabaya girelim. Kendisini Moral FM’deki programımıza davet ettiğimizde anlattıkları gerçekten heyecan vericiydi. Şöyle anlatıyordu camide namazı beklerken dinlediği sabah ezanını:
“Camide tam diz çökmüş yerde otururken, bir sesle irkildim. Hani deprem olur ya... Alttan sallar ya her şeyi... Sanki yer gök sarsılıyordu… Ezan sesini duyduğum zaman, Allah şahidimdir ki, organlarımı bırakın, en küçük hücrelerim bile böyle titremeye başladı. İşte bu yıllardır hasret kaldığım ezandı. Bu Sultanlar Sultanı olan Rabbimin çağrısıydı. Tam 42 yıl bu sese kulak tıkamış, Rabbimin davetine sırtımı dönmüştüm. Ama şimdi beni çepeçevre kuşatmış, adeta şefkatle kucaklamış, bağrına basıyordu.
Ayağa kalktığımda hâlâ titriyordum. Ben ezan sesini daha önce de duymuştum, ama ilk defa o kadar kuvvetli, o kadar derinden hissetmiştim. Ben hâlâ titriyordum. Başkası fark etmedi benim titrediğimi… Ama ben içimde bir deprem yaşıyordum.”



Allah bizlere her namaz vaktinde asumanı çınlatan ezanı dinlerken böyle bir heyecanı ve duygu selini yaşamayı nasip etsin.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
buhara44
Dost Üye
Dost Üye
buhara44


Mesaj Sayısı : 135
Rep Puan : 6
Kayıt tarihi : 16/06/08

Ezanı dinlerken hiç titrediniz mi?........ Empty
MesajKonu: Geri: Ezanı dinlerken hiç titrediniz mi?........   Ezanı dinlerken hiç titrediniz mi?........ Icon_minitimeC.tesi Tem. 12, 2008 9:03 am

O KUTLU ÇAĞRIDA TİTREMEMEK ELDE DEGİL
RABBİM HEPİMİZE İHSAN EYLESİN İNŞALLAH
ALLAH RAZI OLSUN
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mu@YMe
Reisül Küttap
Reisül Küttap
Mu@YMe


Mesaj Sayısı : 615
Yaş : 48
Rep Puan : 57
Ruh Hali : Ezanı dinlerken hiç titrediniz mi?........ Kizgin10
Kayıt tarihi : 24/05/08

Ezanı dinlerken hiç titrediniz mi?........ Empty
MesajKonu: Geri: Ezanı dinlerken hiç titrediniz mi?........   Ezanı dinlerken hiç titrediniz mi?........ Icon_minitimeC.tesi Tem. 12, 2008 9:14 am

Allah bizlere her namaz vaktinde asumanı çınlatan ezanı dinlerken böyle bir heyecanı ve duygu selini yaşamayı nasip etsin. inşeALLAH

18 yıll ezansız geçirmek...aklım almıyor bu manevi zulüm karşısında 18 yıl.
kendi vatanımızda ezan sesine hasret kalmak
ezanımız orjinal halinde okunuyor çok şükür.lakin şimdide sesi kısılıyor
peki şimdi ezanımız tamamen kesilse
veya orjinal halinde okunmasa 18 yıl beklermiyiz???

ALLAHU zulcelal razı olsun kardeşim
emeğine sağlık .çok güzel bir konuydu
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
!!MuHaCiR!!
Administratör
Administratör
!!MuHaCiR!!


Mesaj Sayısı : 241
Nerden : YeSRiB
Ünvan : HiCReT
Rep Puan : 22
Ruh Hali : Ezanı dinlerken hiç titrediniz mi?........ Kimses10
Kayıt tarihi : 30/05/08

Ezanı dinlerken hiç titrediniz mi?........ Empty
MesajKonu: Geri: Ezanı dinlerken hiç titrediniz mi?........   Ezanı dinlerken hiç titrediniz mi?........ Icon_minitimeC.tesi Tem. 12, 2008 9:21 am

Mu@YMe demiş ki:
Allah bizlere her namaz vaktinde asumanı çınlatan ezanı dinlerken böyle bir heyecanı ve duygu selini yaşamayı nasip etsin. inşeALLAH

18 yıll ezansız geçirmek...aklım almıyor bu manevi zulüm karşısında 18 yıl.
kendi vatanımızda ezan sesine hasret kalmak
ezanımız orjinal halinde okunuyor çok şükür.lakin şimdide sesi kısılıyor
peki şimdi ezanımız tamamen kesilse
veya orjinal halinde okunmasa 18 yıl beklermiyiz???

ALLAHU zulcelal razı olsun kardeşim
emeğine sağlık .çok güzel bir konuydu
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Takva
Süper Moderatör
Süper Moderatör
Takva


Mesaj Sayısı : 91
Rep Puan : 11
Kayıt tarihi : 05/06/08

Ezanı dinlerken hiç titrediniz mi?........ Empty
MesajKonu: Geri: Ezanı dinlerken hiç titrediniz mi?........   Ezanı dinlerken hiç titrediniz mi?........ Icon_minitimeÇarş. Tem. 23, 2008 7:36 pm

amin.amin emeğinize sağlık Rabbim razı olsun!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://yuregimdentasandamlalar.desenblog.com
nergiz
Dost Üye
Dost Üye
nergiz


Mesaj Sayısı : 152
Nerden : adana
Ünvan : nergiz
Rep Puan : 11
Kayıt tarihi : 08/06/08

Ezanı dinlerken hiç titrediniz mi?........ Empty
MesajKonu: Geri: Ezanı dinlerken hiç titrediniz mi?........   Ezanı dinlerken hiç titrediniz mi?........ Icon_minitimePerş. Tem. 24, 2008 9:25 am

Ezanı dinlerken hiç titrediniz mi?........ Haram2hi5
Aç Aça Bildiğin Kadar Sineni…
Ummanlar Gibi Olsun…
İnançla Geril ve İnsana Sevgi Duy...
Kalmasın Alaka Duymadığın ve El Uzatmadığın Mahzun Gönül...


color=#800080 Sabah ezanı
color=#800080 Öğle ezanı
color=#800080 İkindi ezanı
color=#800080 Akşam ezanı
color=#0068cf Yatsı ezanı







EZAN





HAYYAALES SALAH
HAYYAALES SALAH
Haydin namaza,
Namazla dirilin,
Namaz kılmayan insanlar ölüler gibidir,
İmanla küfür arasında namaz vardır.
Namaz ölü ruhların can suyudur.











EZAN
BU EZANLAR Kİ ŞEHADETLERİ DİNİN TEMELİ

EBEDİ YURDUMUN ÜSTÜNDE BENİM İNLEMELİ

En büyük olan Allah’ın adına, yer yüzünde günde beş kez okunan, Uluhiyyet ve Hakimiyyetin tek

sahibinin Allah oluşunun haykırıldığı ilahi davet.

Rasulullah (sav) ezan okunurken her işin bırakılarak dinlenilmesini ve müezzin ile birlikte tekrar edilmesini emrediyor.


Şöyle bir hayatı gözünüzün önünden geçirin;

Duruşu da yürüyüşü de Allah adına olan bir dünya,

Allah’ın adına ezanlar okunmaya başlandığında bütün hayat Allaha tazim için duruyor,

O’na tazimini müezzinle birlikte ifade ediyor insanlar. Allah için kılınan namazla,

Allah’a yeniden vasıl olmanın hazzıyla hayata yeniden başlıyor insanlar.

Ruhun ana kaynağından beslenişiyle birlikte huzur ve sükun dolu bir hayat, böyle bir ortamın insanında ki

psikolojiyi düşünebiliyor musunuz?

Şu içinde yaşadığımız şartlarda ne kadar mümkün olursa o kadar düşünün ve huzur ve sükun yurdunun

havasını teneffüs etmeye çalışın.

AllahU EKBER

Ey Allahım dört kez tekrar ediyoruz. Sen en büyüksün. Senin yarattığın bu insanlar akılsızca senin


dışında tanrılar edindiler, onlara tapınmaktadırlar.

Ya elleriyle yaptıkları heykellere,

Ya kendileri gibi Senin yarattığın kullarına,

Ya da şeytanın kendilerine üflediklerine.

Kafalarından uydurduklarına tapınıyor insanlar ya Rab.

Onların hepsi hakkında insanlar,

gerçek bilgiye sahip olamamalarına rağmen,

onları tanrılar edindiler.

Biz inanıyoruz ki bunların hepside sanal tanrılar ey Rabbim.

Sen en büyüksün, yegane tapılacak, itaat edilecek olan Sensin Sen...

Senin dışındaki; insanların elleriyle yaparak taptıkları putlar,

kendi üzerine konan bir sineğin,

kendilerinden alacaklarını dahi engellemekten acizdir.

İnsanların kendi elleriyle yaptıkları,

insanlara sonsuz huzuru ve mutluluğu vermekten acizdir.

Çünkü insan fanidir,

yaptıkları da yok olmaya mahkumdur.

Yok olmaya mahkum olan bir düşüncenin

insana huzur ve sükun vermesi akılla kabul edilebilecek bir gerçek değildir.

Bir kelamı kibarda kendini bilen Rabbini de bilir denilmektedir.

Kendini bilmeyen insanın kendisi için yaptıkları da muhakkak eksik olmaktan kurtulamayacaktır.

Eksikliklerle dolu olan bir şeyin

insanı mükemmele taşıması asla mümkün değilse Ey Rabbim

mükemmelliklerin sahibi olan, Senin dışındakilerin ortaya koydukları nasıl kabul edilebilir.

Ey halikı Zül Celal, Malikel Mülk,

Din gününün sahibi olan Allah’ım

Sen en büyüksün, en büyük.

Sen aziz olan kitabında insanoğluna bilgiden sınırlı bir pay verildiğini buyuruyorsun,

Her şeyi sınırlı olanın, sınırsız bilgileri tasarlaması asla mümkün değildir.

Ya Rab sınırlı, sonlu olanların oluşturdukları,

Senin rızana muvafık olmayan her şeyden Sana sığınırım.

Onların şerrinden bizi muhafaza buyur.

ŞEHADET EDERİM Kİ AllahTAN BAŞKA TAPILACAK İLAH YOKTUR,

ŞEHADET EDERİM Kİ AllahTAN BAŞKA TAPILACAK İLAH YOKTUR,

“Eğer yeryüzünde ve gök yüzünde Allahtan başka bir ilah olsaydı onlar fesada uğrardı”

Buyuruyorsun Rabbim!

Yeryüzünün fesadı; senin dışında ilahlık taslayanlar sebebiyle.

İnsanların bir birlerine yer yüzünü dar etmeleri

Senin ilahlığına duyarsız olanlar sebebiyledir.

ŞEHADET EDERİM Kİ MUHAMMED Allah’IN RASULÜDÜR.

ŞEHADET EDERİM Kİ MUHAMMED Allah’IN RASULÜDÜR.

Peygamberle yaşama imkanına sahip olan o müşrikler,

Kendileri gibi yemek yiyen sokaklarda yürüyen, birisini peygamber olarak kabullenemediler.

Kimileri siyasi kaygıları sebebiyle,

kimileri çıkar kaybı endişesiyle,

inanma erdemini gösteremediler O kutlu nebiye.

Ey Rabbimiz biz onu görmeden iman ettik,

hem de ona inanmanın zor olduğu dönemlerden birisinde.

Biz onu çok seviyoruz;

Hani o Hz ömere demişti ya

“Beni kendi nefsinden dahi çok seveceksin” diye.

Biz de onu canımızdan aziz biliyor ve seviyoruz.

Bizi kıyamet gününde onunla birlikte haşret.

Çünkü kişi sevdiğiyle beraberdir.

Ya Rab bindörtyüz küsur yıl önce

Çölün ortasındaki şehirlerin anası Mekkeye

Elçi gönderdiğin

Muhammed (as) ın

Çağlar ötesine taşan mesajını aldık ve aydınlandık

O çölün ortasından dünyayı kıyamete kadar aydınlatacak bir nurdur

Ziyasını üzerimizden kesme.

HAYYAALES SALAH

HAYYAALES SALAH

Haydin namaza,

Namazla dirilin,

Namaz kılmayan insanlar ölüler gibidir,

İmanla küfür arasında namaz vardır.

Namaz ölü ruhların can suyudur.

Namaz kıldıkça bir beden, hayatı gerçek anlamda yaşar.

La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim

Yegane güç ve kuvvet; yüce ve ulu olan Allah’a aittir.

HAYYAALEL FELAH

HAYYAALEL FELAH

Haydin kurtuluşa!

Kurtuluş muştusu; namazla dirilin.

Kurtuluşunuz; Allah ile muhatab olmanız da

ve onunla konuşmanızdadır.

Allah azze ve celle “Sizin duanız olmasaydı Allah sizi ne yapacak” buyuruyor.

Sizin kurtuluşunuz Allah’a dua etmenizdedir.

AllahU EKBER

AllahU EKBER

Allah en büyüktür,

Allah en büyüktür.

LAİLAHE İLLAllah

Allahtan başka tapılacak ilah yoktur.

İşte bütün mücadele burada yatıyor.

Allah’tan başka ilahlık taslayanlar,

İlahi sistemin karşısındaki acziyetlerine rağmen,

Büyükleniyor ve Allaha karşı tuğyan içine giriyorlar.

*************
“Allahümme rabbe hazihidda’vetit tammeti vessalatil kaimeti,
Ati muhammeden il vesilete vel fazilete ved dereaceter refiate
Veb’ashu makamen mahmuden illezi va’atteh inneke la tuhliful miad”
**************

“Ey bu mükemmel davetin ve kılınacak olan namazın Rabbi olan Allahım,
Muhammed (as) e vesileyi fazileti ve yüksek dereceleri ver ve onu makamı mahmuda eriştir.
Sen va’dinden asla dönmeyensin”

alıntıdır
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Ezanı dinlerken hiç titrediniz mi?........
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
www.ahdevefa.liyiz.biz :: EDEBİYAT :: Makaleler-
Buraya geçin: