www.ahdevefa.liyiz.biz
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

www.ahdevefa.liyiz.biz

XxHackeDxX
 
AnasayfaGıyabenGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Kömürcünün Bulduğu Elmas

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
AhDe_VeFaLi
Reisül Küttap
Reisül Küttap
AhDe_VeFaLi


Mesaj Sayısı : 285
Ünvan : DÜŞÜNCELİ
Rep Puan : 17
Ruh Hali : Kömürcünün Bulduğu Elmas Yoksu611
Kayıt tarihi : 23/05/08

Kömürcünün Bulduğu Elmas Empty
MesajKonu: Kömürcünün Bulduğu Elmas   Kömürcünün Bulduğu Elmas Icon_minitimeC.tesi Tem. 05, 2008 2:03 pm

Kömürcünün Bulduğu Elmas
Elif Çalış


Söze nereden başlamalı bilemiyorum. Hangi sevdalardan, hangi hasretlerden? Aklımdan geçen cümlelerin öznesi ile yüklemi yer değiştirmiş. Ruhumun viran dağları arasında esmeye çalışan zayıf rüzgâr, bir şeyleri düzeltme konusunda verimli olamayacakmış gibi gözüküyor. Yüreğim, hayatta karşılaşılan bazı hâdiselerin acımasızlığı karşısında usanmış durumda. Hangi kara el, bu kadar acımasızca dokunmuş hayatımızın beyaz gülüne? Hangi kötü fikirler kaynar sular dökmüş serin suya ihtiyacı olan muhabbet çiçeğine? Hayatımın rayları üzerinde bedenimi taşıyan kader treni, kendisinin çok iyi bildiği ama, bana asla bildirmediği bir istikamet üzerinde son hızla yol almakta. Bense ilk defa gittiği bir şehirde etrafına bakan yabancı gibi, gördüklerim ve yaşadıklarım karşısında şaşkın bir ifadeyle hâdiseleri anlamaya çalışıyorum.

Bir arayış içinde olduğum belli ama, enteresan olan, kaybettiğimi dahi bilmiyor oluşum. Ruhum ortadan ikiye bölünmüş bir elma gibi öteki yarısını arıyor. Eğer diğer yarımı bulamazsam, açıkta kalan temiz taraf kirlenip tozlanacak. Bunu hissediyorum.

Bir gün kader treni hayatımı hiç inmeyi düşünmediğim bir durakta durdurdu. Ve bana inmekten başka bir ihtimal bırakmadı. Biraz gönüllü biraz sıkılgan, içine zorla çekmeye çalışan bir duygu fırtınasının tam gözünde buldum kendimi.

Yıllarca, “Sevmiyorum, içim ısınmıyor!” diye her ortamda korkusuzca haykırdığım bazı fikir ve şahıslar, ruh gözüme sevimli görünmeye başladı. Ve sele kapılmış gibi son hızla beni içine çekti. Kendimi bir anda samimi ve çıkarsız bir sevdanın ilk basamağında oturur hâlde buldum. Ardından görülen sâlih bir rüya, ruhumun viran şehirlerini yeniden onarmaya ve yıkılan harabelerin yerine saraylar, köşkler dikmeye başladı.

Kömür madeninde çalışan bir işçinin hiç beklemediği ve çok ihtiyacı olduğu bir anda elmas buluşu gibi, yokluk ve hiçlik hissinin doruk noktada olduğu bir iklimde bana beni anlatan, insan oluşumu, kul ve ümmet oluşumu hatırlatan bir elmas, hayatımın bütün sularının meylini negatiflerden pozitiflere doğru sürükledi. Bu elmas öyle kıymetli bir hazine ki, sadece gönül sarrafında bozdurulabilir ve gönül çarşısında harcanabilir. O elmasın diğer adı: Risale-i Nur Külliyatı.

Ömrümün büyük bir bölümünde muhalif duygularla zıtlaştığım bir fikrin, zamanı gelince hayatımın mânâsı olacağını söyleseler asla inanmazdım. Bana göre Külliyat, Allah’a adanan bir ömrün, zikrin balıyla damağa yapışan bir dilin, gönül gözüyle bakan bir Allah dostunun ve onun sâdık arkadaşlarının hayatlarının saklandığı bir hazine sandığı. Külliyat, bütün ruh iklimlerinin bir arada aynı anda yaşandığı, yağmurun, güneşin ve gökkuşağının, tohumun, toprağın ve suyun, unun, mayanın ve ateşin bir sepette sunulduğu bir kıymet. Sürgünde geçen bir ömrün, çile yumağı bir hayatın, her türlü zorluğa rağmen zirvede açan bir kardelen gibi, acının ve cefanın doruk noktasında, yaşananlara ve yaşayanlara inat yarı ümmi bir şahsın kaleminden damlayan bir ihlâs mürekkebi. Sadece anlayabilenin ve anlamak isteyenin samimi yüreğine açılan bir pencere.

Şunu anladım ki, aslında her fırtına bir yağmurun, her çığ hayata merhaba diyen zirvedeki kardelenin, yokluk hissi ise varlığın müjdesidir. Ben fark ettim ki, samimi insanların gözlerinden döktükleri ışıltılı yaşlar, tohumları sulayan bir kaynaktır. Anladım ki, o yaşlardan sızan ışık huzmeleri aslında karanlık dünyamızı aydınlatan bir lâmba görevi yapmaktadır. Bize düşense, inadı bırakıp o lâmbanın ışığının karanlık odamıza girmesine izin vermektir.

Allah’a sayısız kere hamd u sena olsun ki, beni bu ışıktan mahrum bırakmadı. Kalbimin dar kementlerden kurtulup özgürce kanat çırpmasına izin verdi. Ben hürriyetimi bu fikre sahip olunca kazandım. Risalelerden okuduğum her satır beynimin dar sokaklarını genişleten bir araç, karanlık kaldırımları aydınlatan bir lâmba görevini üstlendi.
Dileğim ve temennim her yüreğin bu servete bir an önce kavuşması, fakir hayatını, hiçlik içinde sürdürdüğü yaşantısını en kısa zamanda varlığa çevirmesidir. Şunu unutmayalım ki, ‘hayır’larımız, bazen hayatımızın en uç noktasında olan ve yaşantımızın değişmezi olan ‘evet’lerimiz olabilmektedir. Bu yüzden bırakalım da ‘evet’ler hayatımıza korkusuzca ve zorlanmadan girsin. Artık bize düşen tek vazife, gönlümüzün yüzündeki kömür islerinden arınıp, bulduğumuz elması en kısa zamanda bir gönül sarrafında bozdurmak ve geriye kalan ömrümüzü huzur bereketi içinde geçirmektir. Rabb’im kaybettiğini dahi bilmeyene, cömertliğiyle yitirdiğini bulmayı nasip eylesin.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://ferdjj.benimforum.org
 
Kömürcünün Bulduğu Elmas
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
www.ahdevefa.liyiz.biz :: EDEBİYAT :: Makaleler-
Buraya geçin: